Her ay okuduğum kitapları küçük yorumlarla birlikte sizinle paylaşıyorum. Eylül ayında okuduğum kitapları görmek için buraya tıklayabilirsiniz. Ekim ayında 8 adet kitap okudum, neredeyse hepsini çok beğendim. Merak ettiyseniz hemen başlıyorum.
Not: Resim çekerken kedimiz Cesur rahat bırakmadığı için onun olmadığı bir resim çekemedim. Bu da böyle olsun.
- Mark Z. Danielewski – Yapraklar Evi: Hayatımda okuduğum en farklı kitaptı diyebilirim. Katmanlı bir kitap. Biraz zor okunuyor ve ağır ilerliyor. Farklı yazım teknikleri kullanılmış. Hikaye içerisinde hikaye bulunuyor. Farklı bir deneyimdi, fakat bayıldım diyemeyeceğim. Farklı bir kitap okumak istiyorsanız, okuyabilirsiniz. Hakkında uzun uzun konuşulabilecek bir kitap aslında.
- Emma Donoghue – Oda: Tek bir oda içerisinde yaşamak zorunda kalsaydınız? İçerisindeki hikaye beni çok etkiledi. Küçük bir çocuğun gözünden olayları okuyorsunuz. Hem dram, hem gerilim. Bir annenin çocuğunu koruma çabası ve küçük bir çocuğun bir odayı dünya sayması. Çok etkileyiciydi gerçekten.
- Claire North – Harry August’un İlk On Beş Hayatı: Öldüğünüzde hayatınızı baştan yaşama fırsatı bulduğunuzu düşünsenize? Önceki hayatınızda yaşadığınız her şeyi hatırlıyorsunuz ve aklınızda. Bilgilerinizi de unutmuyorsunuz. Bu da böyle bir roman. İçerisindeki hikaye farklı olsa da biraz fazla uzatılmış gibi geldi bana. Yine de keyifle okudum. Kitap macera ve gerilim özellikleri de taşıyor.
- Alexandre Dumas – Siyah Lale: Dumas… En sevdiğimiz yazarlardan. Bir adamın hem lalelere, hem de Rose, yani Gül adındaki bir kıza duyduğu aşk. Aynı karakterin, yani Baerle’nin, suçsuz olduğu halde mahkum edilmesi ve yaşadığı zorluklar. Bir solukta okudum. Klasik kitaplara önyargılı iseniz, yani gözünüzü korkutuyorsa, bu kitapla başlayabilirsiniz. Hem dili çok güzel insanı yormuyor, hem de hikaye çok güzel.
- Wendy Walker – Her Şey Unutulmadı: Psikoloji ile ilgilenenlerin bayılacağı bir roman. İçerisindeki konular hoş olmasa da – tecavüz -, konunun incelenmesi ve psikoloji açısından verdiği bilgiler güzeldi. Gerilim öğeleri barındırıyor. Rahatsız edici bir konu olduğu için okurken zorlanabilirsiniz. Bir tecavüze uğradıktan sonra anıları silinen bir kıza, silinen anılarını geri getirmeye çalışan bir doktoru anlatıyor. Sonu da oldukça şaşırtıcıydı. Beğendim.
- Sadık Hidayet – Kör Baykuş: Oldukça kısa bir hikaye, fakat okuması ve anlamlandırması o kadar da kolay değil. Hikayenin içerisinde kayboldum, tam da anlayamadım. Gerçekle rüyanın iç içe geçtiği bir kitap. Zihin akışı tekniği kullanılmış. Karamsar ve umutsuz bir teması var. Anlatılamayacak bir kitap gibi geldi bana. Farklı bir kitap okumak isteyenlere tavsiye edilir.
- Tess Gerritsen – Mefisto Kulübü: Seri bir kitap olduğunu kitabın ilk 100 sayfasını bitirdiğimde fark ettim. Aslında ilk kitabı Cerrah, onunla başlamam gerekirdi. Yine de kitabı beğenerek okudum. İçerisindeki satanist ve şeytani öğeler çok hoşuma gitti. Tabii ki kitap bir cinayetle başlıyor ve cinayet mahallindeki satanist öğelerle birlikte olay çok farklı yönlere gidiyor. Gerilim ve polisiye kitaplarını sevenler bu kitabı da seveceklerdir. Bir daha Tess Gerritsen okumak istediğimde Cerrah kitabı ile başlayacağım.
- Jon Ronson – Psikopat Testi: Yine bir psikoloji kitabı. İçerisindeki yazarlar, kişiler ve olayla gerçek. Bol bol psikoloji ile ilgili bilgi okuyorsunuz. Bu bilgileri romanlaştırmış. Bir belgesel roman denebilir belki de. İlginç bir okumaydı benim için. Psikopat tanımını ele alan yazar, bunu ilgi çekici bir şekilde kitaplaştırmış. Gerçekten severek ve merak ederek okudum. Yine tavsiye edeceğim bir kitap oldu.
Ekim ayında okuduğum tüm kitapları genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim. Bu açıdan benim için verimli bir ay oldu. Kasım ayında okuyacağım kitapları da çok merak ediyorum. Siz Ekim ayında neler okudunuz? Bu kitaplardan okuduklarınız varsa, yorumlarda belirtmeyi unutmayın!
Sevgiler.
