Aralık Ayında Okuduğum Kitaplar – 2021

Ocak 10, 2022 Okuma süresi: 4dk, 42sn

2021 yılının son ayı Aralık ayında toplamda 11 kitap okuyarak 105 adet kitap okuma hedefime ulaşmış oluyorum 😊. Mutluyum, gururluyum. Oldukça verimli bir yıl oldu diyebiliriz. 2022 için de kendime 105 kitap okuma hedefi koydum, hadi hayırlısı.

Şimdi gelelim senenin son kitaplarına.

Özlem Esmergül – Yalnız Hatta Yapayalnız: Sait Faik Abasıyanık’ın biyografisini roman şeklinde okuyoruz bu kitapta. Dram yüklü ve zor bir hayatı olmuş Sait Faik’in. O dönemin yazarları ve sosyal hayatı hakkında da bilgi veriyor. Yazar araştırmalarını güzel yapmış, fakat kitapta çok fazla imla hatası vardı. Yazım tarzı beni içine pek çekemedi. Ek olarak, yazarın kadınları obje gibi görmesi ve kadınlara olan tavırları beni biraz sinir de etti.
Tom Perrotta – Kalanlar: Bir kıyamet öyküsü. Durduk yere ortadan kaybolan insanlar ve onların arkasında kalanların çektiği acılar… Toplum dışında kalan sessizlik yemini etmiş bir grup da var kitapta. Konusu güzel olsa da kitapta eksik ya da fazla bir şeyler vardı. Çok dağınık yazılmış olduğunu düşündüm okurken. Karakterlerin oluşturulmasında da bir sıkıntı vardı bana göre. Çok hevesle başladığım, fakat hayal kırıklığı yaratan bir kitap oldu.
Hank Moody – Tanrı Hepimizden Nefret Ediyor: Kitabın başlığının kitapla pek ilgisi yok. Çok sağlıklı bir ilişkisi olmayan bir çiftin yaşadıkları kaldı aklımda sadece. Okurken eğlendim, fakat kitabı kapatınca çoğu şeyi unuttuğumu fark ettim. Yeraltı kitaplarını seviyorsanız bakabilirsiniz.
Jack London – Kızıl Veba: 1912 yılında yazılan kitap 2012 yılında insanlığın çoğunu yok eden Kızıl Veba hastalığını anlatıyor. Bir dede, torunlarına anılarından bahsediyor. Bu kısacık kitap gerçekten çok etkileyici. Okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum.
Karen Robards – Uyurgezer: Prensiplerine bağlı bir polisle, zeki ve becerikli bir hırsızın işbirliği yapmak zorunda kalmasını ve bu süreçte birbirlerine aşık olmasını işleyen bir kitap. Sürekli aynı şeyler vurgulanıyor kitapta; polisin göğüsleri, havanın soğukluğu gibi şeyleri tekrar tekrar okuyoruz. Klişe bir aşk romanı. Beğenemedim maalesef, okumasam da olurdu.
Gülseren Budayıcıoğlu – Kral Kaybederse: Çok yakışıklı, başarılı ve çapkın bir adamın, hayatının nasıl tepetaklak olduğunun hikayesi. Gülseren Budayıcıoğlu çok eleştirilse de kitaplarının kendi içimize bakma konusunda bize ilham verdiğini düşünüyorum. Evet, yazım dili zaman zaman rahatsız edici olabiliyor, buna da katılıyorum. Ama yine de, yaşanmış hikayeleri bir psikiyatristin gözünden okumanın insanlara yardımcı olabileceği kanaatindeyim.
Grigory Petrov – İdealist Öğretmen: Başarılı bir profesör, mesleğini bırakarak sıradan bir köy okuluna öğrencileri eğitmeye gider. Hem öğretmenin çırpınışlarını ve çabalarını, hem de o dönemde Rusya halkının tembelliğini, sefaletini ve cehaletini okuyoruz. Öğretmenlere ne kadar büyük işler düştüğünü ve öğretmenlere ne kadar değer verilmesi gerektiğini bize hatırlatan bir kitap. Günümüzde öğretmenler çok aşağılansa da, çocuklarımızı öğretmenlere emanet ettiğimizi unutmamak gerekiyor diye düşünüyorum.
Jean-Christophe Grangé – Kızıl Nehirler: Kan donduran cinayetler, cevapsız soruların peşinde koşan iki dedektif, sürekli artan gerilim… Grange hayal kırıklığına uğratmıyor bu kitabında da. Neredeyse her kitabına konu olan ritüalistik cinayetler, şaşırtıcı sonlar yine karşımızda. Konusunu çok anlatmak istemiyorum, beğendim demek ile yetineceğim bu sefer 😊
F. Scott Fitzgerald – Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi: Bu kitabın filmi oldukça meşhur. Ben de önce filmini izleyenlerdenim. Yaşlı olarak doğan ve giderek gençleşen bir adamın hikayesini anlatıyor. Hem filmini hem kitabını çok sevdim. Tavsiye edilir kesinlikle 😊
Meg Rosoff – Her İhtimale Karşı: Kütüphaneden alarak okuduğum bir kitaptı. Kardeşi ölümün ucundan döndükten sonra, David Case hayatın ne kadar kırılgan olduğunun ve her an ölebileceğimizin farkına varır. Konu olarak ilginç olsa da, kitap beni içine çok çekemedi. İlginç bir anlatımı vardı. Nefret etmedim fakat çok da bayılmadım.
Éric-Emmanuel Schmitt – Adolf H.’nin Diğer Yaşamı: Adolf Hitler güzel sanatlar akademisine seçilse neler olurdu? Bu konuyu işleyen, paralel evren tadında bir kitap. Adolf hitlerin 2 hayatını birden anlatıyor. Güzel sanatlar akademisine seçilen Adolf çok ponçik oluyor, eğer yerseniz. Savaş kitaplarını pek sevmem, bu kitap da sonlarına doğru artık yormaya ve sıkmaya başladı beni. Konu itibariyle enteresan olsa da, yazarın monoton anlatımı ile okurken oldukça sıkıldım. Hitler merakınız varsa ve o dönemleri okumaktan keyif alıyorsanız, bakabilirsiniz.