Aralık Ayında Okuduğum Kitaplar – 2020

Ocak 5, 2021 Okuma süresi: 3dk, 53sn

Her ay okuduğum kitapları küçük yorumlarla birlikte sizinle paylaşıyorum. Bu yazımda da yılın son ayı Aralık ayında okuduğum kitapları paylaşıyorum. Kasım ayında okuduğum kitapları görmek için buraya tıklayabilirsiniz. Hemen başlayalım.

Koushun Takami – Ölüm Oyunu: Açlık oyunları kitabının atası diyebileceğimiz bir kitap. Bir adaya hapsedilmiş 42 öğrenci adada son kalan öğrenci olabilmek için savaşıyorlar. Öğrencilerin psikolojileri çok güzel anlatılmış. Soluksuz okudum diyebilirim. Hem geren, hem de merak ettiren bir kitaptı. Tavsiye edeceğim kitaplar arasında kesinlikle. Japon edebiyatı meraklılarına duyurulur.
George S. Clason – Babil’in En Zengin Adamı: Finansal olarak öğütler barındıran bir kitap. Zaten bildiğimiz şeyleri anlatmasına rağmen beğenerek okudum, çok çabuk bitti. İçerisindeki öğütler uygulanabilir nitelikte. Temel olarak; paranızın belirli kısmını yatırıma ayırmayı, bir kısmını ise borçlara ayırmayı öğütlüyor. Ayırdığınız para ile de akıllıca yatırımlar yapmanız gerektiğini söylüyor. Yine tavsiye edebileceğim kir kitap.
Azra Akilah Kohen – Aeden: Bir bilim kurgu romanı. Başları çok karışık olsa da hikaye daha sonra yerli yerine oturuyor. Farklı gezegenlerden gelen 2 kişinin Dünya gezegeninde yaşamını konu ediniyor. Çok kalın ve biraz zor ilerleyen bir kitaptı. Konusu ilginçti, yine de gereksiz pek çok yeri vardı diye düşünüyorum. İçerisinde yine bol bol felsefe barındırıyor, tüm Kohen kitapları gibi. Karakterlerin tek yönlü olmasını ise pek sevemedim; iyi çok iyi, kötü çok kötü. Ortası yok. “Gör Beni” kitabını daha çok beğenmiştim. Sevip sevmeme arasında gidip geldiğim bir kitap oldu.
Neil Gaiman – Koralin ve Gizli Dünya: Yetişkinler için yazılmış bir çocuk korku kitabı, şeklinde tanımlamaya çalışayım bu kitabı. Tek gecede bitirdim. Okurken çok eğlendim. Biraz ürperdiğimi de saklamayacağım. Çabuk okunan bir kitap arıyorsanız tam size göre. Aman diyeyim, kendiniz okumadan çocuk kitabı diye çocuğunuza okutmayın bence.
Gülseren Budayıcıoğlu – Camdaki Kız: Gülseren Budayıcıoğlu kitaplarını çok eleştirilse de ben genel olarak başarılı buluyorum. Edebi olarak çok zengin olduğunu söylemek tabii ki mümkün değil, fakat gerçek hayat hikayelerini okumak, psikolojik analizleri okumak bana keyif veriyor. Türkiye’nin gerçeklerini daha net görmemizi sağladığını düşünüyorum. Bu kitapta daha çok aşk üzerinde durulmuş.
Ayşegül Çoruhlu – Kuantum Beslenme: Ayşegül Çoruhlu’yu artık tanımayan yok sanırım. Alkali beslenmenin temelleri, kimya düzeyinde anlatılıyor. Daha önce başka kitaplarını okuduğum için bana çok tekrar gibi geldi. Yine de verdiği bilgiler ve tarifler ile okunabilir bir sağlık kitabıydı.
Stephen King – Kujo: Stephen King artık bir klasik. Bu kitabında daha çok korku ögesi ve daha çok aksiyon beklemiştim. Kuduz olan bir köpeğin etrafa saldırmasını okuyorsunuz. Daha çok psikolojik yanına odaklanılmış. Ara sıra köpeğin zihnine de giriyorsunuz. Keyifle okudum.
Scarlett Thomas – Bay Y’nin Sonu: Kitabın başında aha çok güzel kitap derken sonlara doğru biraz sıkmaya başlayan bir kitaptı benim için. Fantastik bir roman. Lanetli olduğuna inanılan bir kitap bulan araştırma görevlisi Ariel’i konu ediniyor. Karakterin fazla zeki lanse edilmesi beni biraz rahat etse de eğlenceli bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Fakat gereksiz yere uzatıldığını da düşünüyorum. İçerisinde bol bol fizik ve felsefe ögeleri var. Bilimsel ögeler barındıran kitapları seviyorsanız önerebileceğim bir kitap.
Aybike Ertürk – Bayan Hiçbiri: Bu kitabı hem sevdim, hem sevmedim. Doğum yaptıktan sonra bir kadının yaşadıkları anlatılıyor, bu açıdan çok klişe geldi bana. İçerisindeki bazı durumlar da keza öyleydi. Esprili bir dili vardı. Kadının toplum içerisindeki durumu, yaşadıklarını da güzel anlatmıştı. Klişe ögelere rağmen okurken keyif aldığımı da itiraf etmeliyim. Çabuk okunan çerezlik bir kitap arıyorsanız, bir de yerli olmasını istiyorsanız, feminizme de biraz ilginiz varsa okunabilecek eğlenceli bir kitap.