Haziran Ayında Okuduğum Kitaplar – 2021

Temmuz 16, 2021 Okuma süresi: 3dk, 54sn

10 adet kitapla Haziran ayında sanırım okuma rekorumu kırdım 😊. Bu ay okuduğum kitapları da beğendim, bu sebeple güzel bir ay oldu diyebilirim.

Jerry Spinelli – Yıldızlı Sevgi: “Yıldız Kız” isimli kitabın devam kitabı. Aslında çocuklar için yazılmış bir öykü. Fakat o kadar sevimli ki aynı “Küçük Prens” gibi yetişkinlere de hitap ettiğini düşünüyorum. İlk kitabı çok daha iyiydi, bu kitap ilk kitabının biraz daha gölgesinde kalmış. Yıldız Kız isimli karakterin yeni arkadaşlarını ve hikayelerini okuyoruz. Yine keyifli bir okuma olduğunu söyleyebilirim.
Victor Hugo – Bir İdam Mahkûmunun Son Günü: Victor Hugo bu kitabında bir idam mahkumunun duygularını ve düşüncelerini aktarmış bize. Hugo’nun idam karşıtı düşüncelerini de okuyoruz aslında. İç acıtıcı bir kitaptı. Herkesin okuması gereken klasiklerden olduğunu düşünüyorum. Okumak için geç kalmışım.
Louisa May Alcott – Küçük Kadınlar: Başka bir klasik daha. İç Savaş sırasında yaşamaya çalışan fakir bir aileyi okuyoruz. Arkadaşlık, sevgi, fedakarlık, şefkat, mutluluk ve bir arada zorluklara göğüs germe gibi temalar var içerisinde. Dram yüklü bir hikaye. Okurken içiniz acıyor ve duygulanıyorsunuz. Özellikle genç okuyucuların okuması gerektiğini düşünüyorum.
L.M. Montgomery – Yeşilin Kızı Anne: Ülkemizde son zamanlarda oldukça popüler olan kitaplardan – Netflix sağ olsun. Bir yetimhaneden evlat edinilen Anne’in hikayesi. Hayal gücü yüksek ve çok konuşan bir kız. Tatlı yerleri olsa da fazlaca abartıldığını düşündüm okurken. Biraz sıkıldım hatta, yalan yok. Daha çok çocuklara hitap eden bir kitap bence. Yetişkinler için fazlaca basit kalıyor. Dizisini izlemedim, o konuda yorum yapamayacağım.
J.K. Rowling – Ozan Beedlein Hikayeleri: Bir Harry Potter hayranı olarak bu kitabı okuma zamanım da gelmişti. Okurken keyif aldığım hikayeler vardı içerisinde. Dumbledore da hikayeler hakkında yorumlar yapmış 😊. Çok yaratıcı. Çocuklarınıza okuyabileceğiniz bir kitap. Bir yetişkin olarak Harry Potter kitaplarını da seviyorsanız, okuyabilirsiniz.
Michael Crichton – Küre: “Jurrasic Park” yazarının bir romanı. İçinde bilimkurgu ögeleri barındırıyor. Denizaltında bulunan ilginç bir yapıyı incelemeye giden bir grup bilim insanının yaşadıklarını okuyoruz. Oldukça ilginç ve yaratıcı bir kitaptı. Okurken çok keyif aldım, içerisinde ilginç bilimsel bilgiler de bulunduruyor. Sadece sonu daha farklı bitebilirdi diye düşündüm kitap bitince. Böyle heyecanlı bir maceranın sonucu fazla basit bitmiş bana göre.
Patrick deWitt – Kâhya ve Klara: Bu ay okuduğum en ilginç kitap olduğunu söyleyebilirim. Kara mizah tarzında, absürd bir hikaye aslında. Bir malikaneye kahya olarak çalışmaya giden Lucien’ın başından geçenleri okurken ben çok eğlendim. Çok kolay okunuyor aynı zamanda. Aynı tür romanlardan sıkıldıysanız ve farklı bir kitap arıyorsanız bakmanız gereken kitaplardan.
Luke Rhinehart – Zar Adam: Bu kitabı okurken çok zorlandım. Bir ara ne kadar popüler olduğunu hatırlıyorsunuzdur, bence o kadar da abartılacak bir kitap değil. Hayatını zar ile yönlendiren bir psikiyatrın bu işi fazlaca ciddiye almasıyla ahlak ve etik kurallarının dışına çıktığına da tanık oluyorsunuz. Bu kadar uzatılmadan, daha kısa yazılsaydı, kesinlikle daha çok sevebileceğimi düşünüyorum. Bu şekilde yorucu bir kitaptı benim için.
Julian Barnes – Flaubert’in Papağanı: Deneysel bir roman olması ile çok merak ettiğim bir kitap olsa da maalesef hayal kırıklığına uğradım. Okurken çok sıkıldım, çünkü romandan ziyade bir biyografi kitabıydı bence. Tabii ki dili çok güzel fakat hikaye hiç ilgimi çekmedi. Flaubert’i çok seviyorsanız okuyabilirsiniz.
Fabio Volo – Dünyada Bir Yer: Bu yazarı daha önce hiç duymamıştım, satışı da yok kitabın zaten. Ben Kobo’dan epub formatıyla okudum. Dünya hakkında sizi düşünmeye itecek, felsefi düşünceler barındıran bir hikaye. Kişisel gelişim tarzında bir roman da denebilir. Okurken sizi bazen gülümsetecek, bazen de içiniz burkulacak. Beğendiğim bir kitaptı.