Mart Ayında Okuduğum Kitaplar – 2021

Nisan 2, 2021 Okuma süresi: 4dk, 18sn

Mart ayı benim için oldukça verimli geçti; 8 tane kitap okudum. Aralarında neredeyse hiç ince kitap olmadığını da düşünürsek, beklediğimden daha iyi bir ay geçirdim.

Şimdi gelelim yorumlarıma.

José Saramago – Yitik Adanın Öyküsü: Saramago her zaman hiç düşünmediğimiz konuları işliyor. Bu kitabında da İber Yarımadası’nı Avrupa’dan ayırmaya karar vermiş. Yaşanan bu tuhaf olayda tamamen rastlantılar sonrası bir araya gelen 5 kişi bir yolculuğa çıkıyor ve onların hikayesini dinliyoruz. Eğlenceli bir kitap olmasına rağmen biraz karışık geldiğini söyleyebilirim kitabın. İçerisinde büyülü gerçekçilik ögeleri de barındırıyor. Tabii Körlük kitabı kadar iyi olmadığını da söylemem lazım.
Gillian Flynn – Karanlık Yerler: Libby 7 yaşındayken ailesi şeytana kurban edilerek katledilir ve bu katliam sonucunda ağabeyi hapse atılır. Yıllar sonra Libby kendilerine Cinayet Kulübü ismi veren bir grup insanla tanışır ve geçmişte yaşadıklarını sorgulamaya başlar. Oldukça sürükleyici bir kitaptı. Tüyler ürpertici olduğunu da belirtmek lazım. Kayıp Kız yazarı olan Flynn, yine güzel bir kitap yazmış. Filmi de varmış, fakat ben henüz izlemedim. Gerilim sevenlere öneriyorum.
Chris Guillebeau – 100 Side Hustles: Ideas for Making Extra Money: Bu kitabı Kobo üzerinden okudum. Günlük gittikleri işin yanı sıra ek gelir elde etmek adına başka işlere girişen ve bunda da başarılı olan insanların hikayelerini okuyoruz. Aklınızda bir fikir varsa bunu hayata geçirmek adına ilham verebilecek, fakat hiçbir fikriniz yoksa, “Vay be, insanlar neler başarmış.” diyerek okuyup bitireceğiniz bir kitap.
Tuğba Sarıünal – Sanrı: Türk yazarlardansa genelde yabancı yazarların kitaplarını okuyorum. Bu sefer adı çok duyulmamış olan bir yazarın kitabını okumak istedim. Kansere çare arayan bir doktorun şizofreni hastalığına yakalanmasıyla başına gelen olayları okuyoruz. Kitabı okurken neyin gerçek, neyin hayal ürünü olduğunu sorgulamadan edemiyorsunuz. Gerilim ve macera ögelerinin yer aldığı, sayfaları merakla çevirdiğim güzel bir kitaptı. Türk yazarları desteklemek lazım diye düşünüyorum 😊.
Sabahattin Ali – Kuyucaklı Yusuf: Tam bir sosyal roman. Sabahattin Ali taşra hayatını çok güzel anlatmış. Yazarımızın cezaevinde tanıştığı Yusuf adında birinin hikayesiymiş. İç acıtan, karakterlere hem üzüldüğünüz hem kızdığınız bir kitap olmuş. Kamu makamlarındaki yozlaşmayı be batılılaşmayı eleştirmiş yazarımız. Çabuk biten, ama etkisi çabuk geçmeyen bir romandı. Gerçekten çok beğendim. Sabahattin Ali güzel bir hikaye anlatıcısı. Yusuf karakterimiz tek başına adaletsiz düzene baş kaldırmaya çalışıyor. Ne kadar başarılı olabiliyor, orası biraz muamma.
PuCCa – Şimdi Biz Neyiz?: Pucca serisi ilk çıktığı zamanlarda okumuştum, o zaman çok daha küçüktüm tabi. Yeni kitapları çıktıkça seri yarım kalmasın diye okumaya devam ediyorum, yalan yok. Mart ayında da son kitabını okudum. 2 günde biten bir kitap. Bu tür kitaplar Dizüstü Edebiyat şeklinde geçiyor. Pucca son kitabında evlendiği Osman Karagöz ile nasıl tanıştığını ve onunla yaşadıklarını anlatıyor. Okurken çok güldüğüm bir yazar Pucca, bu sebeple yine gülerek okudum. Tam bir sahil kitabı aslında. Tabii bir şey katıyor mu, hayır – ki bu kitapları zaten bize bir şey katmasını bekleyerek okumamak gerek diye düşünüyorum.
Beki İkala Erikli – Meleklerin Gücü: Fantastik bir kitap gibiydi. İçerisindekilere inanmakta oldukça güçlük çektim, hala da çekiyorum. Kitap daha çok Erikli’nin kendi seanslarını pazarlaması gibiydi. Meleklerin gücüne inansanız bile kullanabileceğiniz çok az yöntem vardı. Melekler ile çalışarak hayatını düzene koyan insanları okuyoruz sadece. Erikli’nin kendisinin ve seminerlerinin reklamını yapmak için yazdığı bir kitap olduğunu düşünüyorum; para vererek, bir de vakit harcayarak reklam okumuş oldum yani. Maalesef çok önerebileceğim bir kitap olmadı.
Taylor Jenkins Reid – Belki Bir Başka Hayatta: Hayatımız, her gün verdiğimiz kararlar sonucunda şekillenir. Paralel evren kavramına inanır mısınız? Bu kitap bu konuyu işlemiş. Sıradan bir aşk kitabı okuyacağımı zannederken, kitap beni içerisine çekti. Ne karar verirsek verelim, kaderimiz belliyse aynı sonuca mı ulaşırız? Kader kavramını sorgulayacağınız güzel bir kitaptı. Hafif bir okuma arayanlara öneriyorum.