Herkese Selammm,
Bu ay biraz geç kaldım bu serinin yazısını yazmak için. Olsun napalım. Mayıs ayında okuduğum kitapları geç de olsa beğenilerinize sunuyorum. Mutlaka bir göz gezdirin, sevebileceğiniz kitaplar çıkabilir. Nisan ayında okuduğum kitaplara göz atmak için şuraya tıklayabilirsiniz.
- Neil Gaiman – İskandinav Tanrıları: Mitolojiye ilgiliyseniz eğer, bu kitapta İskandinav Mitolojisinden kısa kısa öyküler okurken çok eğleneceksiniz. Komik yönleri de var kitabın. Neil Gaiman zaten çok başarılı bir yazar. Bu kitabını da keyifle okudum. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
- İvan Aleksandroviç Gonçarov – Oblomov: Çok ilginç bir hikayeydi. Hayatını bir koltukta geçirmeye kararlı olan bir adamı okuyorsunuz. Hiçbir şey yapmaya enerjisi ve hevesi yok. Çok kalın bir kitap olmasına rağmen zorlanmadan ilerliyor. Oblomov öyle enteresan bir tip ki, onu okurken hem gülecek, hem üzüleceksiniz.
- John Green, Lauren Myracle, Maureen Johnson – Kar Taneleri: 3 Farklı yazardan 3 adet içinizi ısıtacak öyküler… Kış aylarında geçen bu öyküler aslında bir şekilde birbirine de bağlanıyor. Kafa dağıtmak için okunacak, çerezlik öyküler var içinde. Biraz da aslında gençlik romanı diyebiliriz. Okurken yine keyif aldığım bir kitaptı.
- Guy de Maupassant – Bir Mucizedir Yaşamak: Yine bir öykü kitabı. İçinde kısa kısa hikayeler bulunuyor, ders veren hikayelerin yanı sıra, içinizi ısıtacak öyküler de bulabilirsiniz. Çocuklar ya da öğrenciler için de çok uygun olduğunu düşünüyorum.
- Karl Ove Knausgård – Karanlıkta Dans: Kavgam serisinin dördüncü kitabında bu sefer yazar liseden mezun olduktan sonra geçici olarak yaptığı öğretmenlik serüvenini anlatıyor. Her zamanki gibi bol bol detay veriyor ve cesur bir dil kullanmaktan kaçınmıyor. Hayatını bu kadar detaylı yazmak yürek ister, bu sebeple merak edip okuyorum aslında.
- O. Henry – Öyküler: Yine, yine bir hikaye kitabı. O. Henry’nin adını ilk defa lisede İngilizce Öğretmenimden duymuştum. Kolay okunan, şaşırtıcı hikayelerden oluşuyor kitap. Sonları genelde sürpriz ile bitiyor. Sıkmıyor. Bu kitabın da özellikle çocuklar ve öğrenciler için uygun olduğunu düşünüyorum.
- Gülseren Budayıcıoğlu – Hayata Dön: Gülseren Budayıcıoğlu’nun tüm kitaplarını basıldığı sıraya göre okuyorum. Bu okuduğum üçüncü kitabıydı. Diğerlerinden farklı bir formatta yazılmış. Kitap boyunca Ala isminde tek bir hastaya odaklanıyoruz, arada başka hastalardan bahsetse de. Aralarda tarihsel bilgiler de yer alıyor. Ala’nın hikayesi ise gerçekten kalbe dokunacak özellikte. Kitabı okurken ağladım. Biraz yavaş ilerlese de bence başarılı bir kitaptı. Kitabın sonlarında Ala’nın değişimini görmek ise, ayrı bir güzeldi.
- Cormac McCarthy – İhtiyarlara Yer Yok: Mayıs ayında okuyup da beğenmediğim tek kitap. Tam bir Hollywood filmi gibi yazılmış. Erkekler bu kitabı daha çok sever gibi geldi bana. Uyuşturucu, katiller, mafya, bol bol aksiyon… Maalesef beni pek sarmadı. Dili çok basit olmasına rağmen olayların da çok karışık anlatıldığını düşündüm. Pek de önerebileceğim bir kitap değildi.
Benim Mayıs ayında okuduğum kitaplar bu şekildeydi. Sizin bu kitaplardan okuduklarınız var mı? Siz Mayıs ayında neler okudunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiler.
